18 Ocak 2009 Pazar
Vitaminlerin Yararları Kadar Zararları da var
Yağ oranı düşük balık, iyi kalite protein kaynağı yumurta ve antioksidan deposu kahveyi tüketirken zararlarını göz ardı etmemeliyiz
BALIK
Yağ oranı düşük olan balık hayvansal proteinin önemli bir kaynağıdır. Balık yüksek kaliteli protein, omega 3, omega 6, vitamin ve mineral içermesi açısından besin değeri yüksek bir besindir. Kalp sağlığı üzerine koruyucu etki göstererek, kötü huylu kolesterolün azalmasını, iyi huylu kolesterolün artmasını sağlayan, bu sayede kan damarlarının tıkanmasını önleyerek dolaşımın akışkanlığını devam ettiren omega 3 yağ asitleri yönünden zengin olan balığın bu etkileri konuyla ilgili çok sayıdaki araştırmayla da desteklenmektedir.
Omega 3 yağ asitlerinin sağlık üzerine bir diğer etkisi kansere karşı koruyucu kalkan işlevi görmesidir. Özellikle göğüs, prostat ve kolon kanserinde omega 3′ün yararlı olduğu bilinmektedir. Balığın özellikle çocuklarda zekâyı geliştirici özelliği vardır. Düzenli olarak omega-3 bakımından zengin besinler tüketenlerde beyin yaşlanması daha da yavaşlar.
Peki balığın vücuda verebileceği zararlar olabilir mi? Evet, maalesef günümüzde çevresel kirlenmeler nedeniyle yediğimiz balıklar da beyin hasarına neden olan cıva ve “poliklorine bifeniller” (PCBs) ile kirlenmiş durumdadır. Özellikle çocukların, doğurganlık çağındaki kadınların, gebe ve emziklilerin ağır bir metal olan civayı almaları, beyin gelişimlerini olumsuz etkileyebileceği için, yüksek cıva içeren balık tüketimlerini kısıtlamaları gerekir. Bu nedenle kılıçbalığı, kiremitbalığı, uskumru gibi cıva ile kirlenme oranı yüksek olan balıklar tüketim açısından tercih edilmemelidir.
KAHVE
Son çalışmalarda kahvenin siroza ve diyabete karşı koruduğu görüşü yer almaktadır. Yine çalışmalarda kahvenin en genel antioksidan kaynağı olduğu, mutasyona uğramış gen taşıyan bireylerin meme kanseri risklerini azalttığı bulunmuştur. Hafızayı artırabileceği kanıtlanmıştır.
Kahve tüketimi düşük riskini artırabileceği için hamileyken kahve tüketilmemelidir. Kafein uykusuzluğa, mide ekşimesine ve reflüye neden olabilir. Eğer kahve tüketmeyi seviyorsanız, günlük maksimum 4 fincanla sınırlandırın; ancak eğer kafeinle ilgili problemli genlere sahipseniz günlük 1 fincanı geçmeyin.
YUMURTA
Yumurta iyi kalite protein kaynağı olan, yapısında kolin (özellikle hafıza kaybına karşı koruyucu etkisi bulunur), lutein ve zeaksantin (gözü katarakt ve maküler dejenerasyona karşı koruyan karotenoidlerdir) gibi esansiyel aminoasitleri içeren önemli bir besindir. Ancak orta boy bir yumurtada ise 187 mg kolesterol bulunur. Önerilerde herhangi bir hastalığı bulunmayan bireylere günlük olarak kolesterol takibini yaptıkları sürece 1 adet yumurta tüketebilecekleri; ancak önemli hastalığa sahip olanların, kalp hastalıklarının oluşmasını engellemek için tükettikleri yumurtayı haftada bire düşürmeleri gerektiği belirtilmektedir.
Tags: a vitamini, B vitamini, B1 Vitamini, B12 vitamini, B2 Vitamini, B3 Vitamini, B5 Vitamini, B6 vitamini, D vitamini, E vitamini, Fosfor, K Vitamini, Kalsiyum, Sağlıklı Yaşam
23 Ekim 2008 Perşembe
A Vitamin,C Vitamin,D Vitamin,E Vitamin,K Vitamin,B6 Vitaminleri Ve Yemeniz Gerekenler
Vitaminler, insan bedeninde ki hücre ve organların düzgün çalışabilmesi, metabolik olayların gerçekleşebilmesi için gereklidir. Ancak bilinçsiz vitamin tüketiminin kalp rahatsızlarından böbrek hastalıklarına kadar pek çok zararı olabileceğini biliyor musunuz?
Etiler Memorial Polikliniği İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Murat Görgülü’nün verdiği bilgilere göre; vitaminler kalori ve besin değeri içermeyen ancak insan bedeninde ki hücre ve organların düzgün çalışabilmesi, metabolik olayların gerçekleşebilmesi için gerekli, yiyecekler ya da içeceklerle belirli miktarda alınması gereken, ileri biyolojik etkinliğe sahip organik bileşiklerdir. İnsan bedeni vitaminlerin büyük çoğunluğunu hiçbir şekilde üretemez ya da gereksiniminin çok altında üretebilir o yüzden dışarıdan alınmaları önemlidir. İnsan bedeni ancak bir miktar A vitamini öncülü, D vitamini ve gereksinimin çok altında Niasin üretebilir. Vitamin alımında ki eksiklikler sonucunda insan organizmasının çalışması, doku ve hücre metabolizmasında bir takım aksaklıklar oluşur.
Vitaminler ana olarak iki gruba ayrılır, bunlar yağda eriyen A,D,E,K vitaminleri ile suda eriyen B grubu vitaminler ( B1,B2,B3,B5,B6,B9-folik asit- ve B12 ), C vitamini, Biotin (H vitamini), P vitaminidir.
Hangi Vitaminler, Nasıl Zararlar Verebilir?
Sigara, alkol kullanımı, gebelik, hastalık hali, kanser tedavisi, bir takım sindirim sistemi rahatsızlıkları, hormonal rahatsızlıklar ve bazı çevresel etkenler vitamin gereksinimini arttırır. Ancak vücuda gereğinden fazla alınan vitaminler yarar sağlamaz ve büyük kısmı değişime uğramadan safra yolları ya da böbrek aracılığıyla atılır.
Vitaminlerin fazla alınımında doğabilecek rahatsızlıklar ise şöyle:
Vitamin A: Süt, yumurta ve bazı yeşil sebzelerde bulunur. Gereğinden fazla alındığında oldukça toksik etki yapar, günlük 50.000 Ü üzeri alımlarda bulantı, kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, görme bozukluğu, kas ve eklem ağrılarına neden olur, yalancı beyin tümörü bulguları gösterir. Özellikle gebe kadınların bir günde 20.000 Ü üzeri A vitamini almaları sonucunda, bebekte bedensel ve zihinsel sakatlıklar oluşabilir. Gene A vitamininin öncülü olan Beta karoteninin gereğinden fazla alınması benzer yan etkiler yapabilir.
Vitamin D: Süt ve süt ürünleri başlıca vitamin D kaynağıdır. Ayrıca insan vücudu güneş ışınları ile kolesterolden D vitamini sentezi yapabilir. Günde 5.000 üniteden fazla D vitamini alınması kabızlık, karın ağrısı, ağızda kuruma, böbrekte hasar, taş oluşması, elektrolit bozukluğu ile kalpte fonksiyon ve ritim problemi yaratabilir.
Vitamin E: Bitkisel yağlar, kuruyemişler, yeşil yapraklı bitkiler ve ette bulunur, günlük 1000 ünite üzerinde bir takım yan etkiler görülebilir.
Vitamin C: Taze meyve, sebze, özellikle turunçgillerde bulunur, günlük 1 gr önerilen güvenli üst dozdur, daha yüksek uzun süre kullanımda sindirim sistemi tahrişleri, bulantı, karın ağrısı, kanda elektrolit bozukluğu ve böbrek taşı oluşumu yapabilir.
Vitamin B6: Tavuk, balık, yeşil yapraklı sebzeler, patates, muz, kuruyemiş, kepekli ekmekte bulunur, aslen bazı sinir tahribatlarının tedavisinde kullanılsa da 6 aydan uzun süre 100 mg üzerinde kullanılması sinirlerde tahribatı arttırabilir, günde 2000 mg üzeri kullanımlarda sinirlerdeki tahribat çok daha hızlı olur.
Vitamin K: Kanda pıhtılaşmayı sağlayan ve hayvansal kaynaklı olan bu vitamin fazla alınımı ancak tedavi sırasında yüksek doz verilmesiyle olur, bu kişilerde kanın pıhtılaşma ve emboli oluşma riski oluşabilir.
Vitaminlerin bilinen belli başlı toksik etkileri yukarıda özetlendiği gibidir. Günümüz çevresel şartları, beslenme bozukluğu, fast food beslenme alışkanlığı, sigara, alkol kullanımı ve sentetik madde katkıları nedeniyle besinlerin vitamin değerleri değişmektedir. İnsanların belli dönemlerde vitamin takviyesine başvurması gerekmektedir, ancak bu tip durumlarda izlenecek en iyi yol hekime başvurarak doğru dozda, doğru vitamini kullanmaktır.